Milcert Logo

Uygunsuz Atık Yönetimi

Uygunsuz Atık Yönetimi, evsel ve endüstriyel atıkların yanlış şekilde bertaraf edilmesi sonucu ortaya çıkan çevresel, ekonomik ve sosyal sorunları ifade eder. Atıkların azaltılması, yeniden kullanılması veya geri dönüştürülmesi gibi etkin planlamaların yapılmaması, hem doğayı hem de insan sağlığını tehdit eden ciddi problemlere yol açar. Bu nedenle her kurum, faaliyet alanı ve sektöre özgü bir Atık Yönetim Planı oluşturmakla yükümlüdür. Bu plan, yalnızca yasal bir gereklilik değil, aynı zamanda kurumsal sosyal sorumluluğun da önemli bir parçasıdır.

Türkiye’de 2015 yılında yürürlüğe giren Atık Yönetimi Yönetmeliği, bu konuda yasal bir çerçeve çizer. Yönetmelik, tüm işletmelerin faaliyetlerine uygun bir atık yönetim planı oluşturmasını ve bu planı çevreye duyarlı bir şekilde uygulamasını zorunlu kılar.

Atık Yönetim Planının Temel Aşamaları

Etkili bir atık yönetim planı, aşağıdaki hedeflere göre yapılandırılmalıdır:

En etkili atık yönetimi, atık oluşumunu tamamen önlemeye odaklanır. Bu doğrultuda birçok kurum ve ülke, kendilerine "net sıfır atık" hedefi koymuştur. Bu hedefe ulaşan sistemlerde, evsel, tarımsal ve endüstriyel faaliyetlerden kaynaklanan atıklar sıfıra yakın seviyeye indirilir ve doğaya zarar vermeden geri dönüştürülür. Geri dönüşümü veya yeniden kullanımı mümkün olmayan atıklar ise sıkı denetim altında bertaraf edilir.

Atıkların Su ve Toprak Üzerindeki Etkileri

Su ve toprak, hayatın devamlılığı için en kritik doğal kaynaklardır. Dünya üzerindeki toplam suyun yalnızca %2-3’ü tatlı sudur ve bu sınırlı kaynağın korunması, insanlık için hayati önem taşır. Aynı şekilde, tarımsal üretimin temeli olan toprakların temiz ve verimli kalması, hem sağlıklı gıda üretimi hem de ekosistem dengesi için vazgeçilmezdir.

Yanlış atık yönetimi, bu değerli kaynakları ciddi şekilde tehdit eder. Örneğin:

Bu tür atıkların doğru şekilde yönetilmemesi, insan sağlığı üzerinde ciddi etkiler yaratır. Ayrıca, bu atıklar yeraltı sularına karışarak ekosistemler üzerinde kalıcı zararlar bırakabilir. Bu nedenle, etkili bir atık yönetimi planı yalnızca bir kurumun değil, tüm toplumun ve çevrenin sorumluluğudur.

COVID-19 Pandemi Sürecinde Atık Yönetimi

Pandemi, atık yönetim politikalarını yeni zorluklarla karşı karşıya bırakmıştır. Özellikle cerrahi maskeler, dezenfektan şişeleri ve tek kullanımlık ürünlerin yaygınlaşması, atık miktarında ciddi artışlara neden olmuştur. Bu süreçte:

Bu değişimler, yerel yönetimlerden uluslararası kuruluşlara kadar tüm paydaşların atık yönetimi politikalarını yeniden gözden geçirmesine neden olmuştur. Dünya Ekonomik Forumu ve Avrupa Komisyonu gibi kuruluşlar, bu sürece dikkat çekerek yeni çözümler geliştirilmesi gerektiğini vurgulamıştır.

Tıbbi Atık Yönetimi

Sağlık sektörü, en büyük ve en tehlikeli atık üreticilerinden biridir. Tıbbi atıklar, kesici-delici materyallerden enfeksiyon riski taşıyan maddelere kadar farklı kategorilere ayrılır ve bu atıkların yönetimi için özel düzenlemelere uyulması gerekir. Tıbbi Atık Yönetimi kapsamında:

Ülkemizde tıbbi atıkların yönetimi, 2017 yılında yürürlüğe giren Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği ile düzenlenmiştir. Bu yönetmelik, tıbbi atıkların çevreye ve insan sağlığına zarar vermeyecek şekilde yönetilmesini sağlamayı amaçlar.

Milcert ile Atık Yönetimi Danışmanlığı

Milcert Uluslararası Belgelendirme, kurumların etkili atık yönetim planları oluşturmasına yardımcı olur. Milcert’in sunduğu hizmetler şunlardır:

Milcert, çevresel sürdürülebilirlik hedeflerinize ulaşmanız için profesyonel çözümler sunar. Detaylı bilgi almak ve atık yönetim planınızı geliştirmek için bizimle iletişime geçebilirsiniz.